her şey onların gemicikleri için.
şimdi arabaların ötv'sinin artmasıyla birlikte kafamda anlamsız sorular belirdi. lüks arabaların ücretleri 20 bin arttı, yatların ötv'si bilmem kaç bin düştü. nasıl bir mali planlamadır bu?
verginin tanımına baktığınızda "herkesin ödeme gücüne göre ödemekle yükümlü olduğu bir görevdir." ibaresini görüyoruz. uygulamada bu şekilde olmaması, büyük şirketlerin milyarlık (yeni parayla) vergilerinin sıfırlanması uygulamada bu tanımın devlet tarafından siklenmediğini gösteriyor.
ben kıt kanaat geçiniyorum, gelirimden her ay, kesinlikle muhtaç olduğum, 100 tl ve bunun yanında sağlığımdan, yaşam kalitemden biraz kesiliyor ama zengin beyfendilerin yatlarından, katlarından, işlerinden, güçlerinden ve dolayısıyla keyiflerinden ve buzlu bademlerinden hiiiç kesilmiyor. biz enayi miyiz amınakoyim bu devlet sadece bizim mi? o pezevenkleri beslemek zorunda mıyız? kısaca;
(bkz: fakirin vergisi zengine gidiyor)
(bkz: yapacağınız işi sikeyim)